16 Mart 2008 Pazar

ADİSABABA


Adisababa ;eski adı Habeşistan, yeni adı Etiyopya nın başkentinden alıyor adını, Kahvenin ilk bulunduğu yer Kaffa da Etiyopya sınırları içerisinde bir kent. Adını da buradan aldığı belli değil mi. Günümüze gelene kadar kahve olmuş ayrı.Yalnız ilk kahve üretildiğinde öğütülmüş,Unu ile yemek yapılmış.halkın yarısı Müslüman diğer yarısı da muhtelif dinlerden. Bilinen 82 dil konuşulduğu.Adissababa ile alakası ne diye sorarsanız? Kahve ve kakao rengiyle kestane renginin ilişkisinden olsa gerek diyorum.Pastanın da rengi aynı değil mi?


Malzemeler:

1 paket pastacı kreması
2 paket kremşanti
4 bardak süt
1 kg kestane
½ bardak şeker
150 gram toz fıstık

Çikolatalı ganaş için;

200 gram küvertur çikolata(100 gr bitter ,100 gr sütlü)
200ml krema
1 çorba kaşığı tereyağı


Yapılışı:

1. Pastacı kremasını soğuk süt ile çırpın. Kremşantileri de süt ile çırpın ve ikisini karıştırıp buzdolabına koyun.
2.Kestaneleri haşlayın ve süzün.Kabuklarını soyun ve 1 bardak süt ile patates püresi gibi pişirin.El blenderiyle pürüzsüz olmasını sağlayın.Soğumaya bırakın.
3. Adisababa kalıbını alın.Bu kalıbı her yerde bulmanız mümkün.Kalıbın altına yaptığınız krema ve kremşanti karışımından koyun.Onun üzerine kestane püresinin yarısını koyun.Tekrar krema ve tekrara kestane .En üstüne kalan kremayı koyun.
4. Buzdolabında 24 saat bekletin.
5.Orta boy bir tencerede kremayı koyup orta ateşte kaynatın.Çikolataları küçük küçük kesin ve kremayı ateşten alınca içine atalım.Devamlı karıştırarak çikolatanın erimesini sağlayın.Tereyağını da ilave edin.Ganaşı serin bir yere alıp koyulaşmasını bekleyin.
6. Pastayı kalıptan çıkarın.Tel ızgaranın üzerine alın.Kepçe ile yavaş yavaş dökerek pastanın her tarafını kaplayın.Derin dondurucuda ganaş sertleştikten sonra üzerini toz fıstık ile süsleyin.

11 Mart 2008 Salı

DOMATES ÇORBASI


Yaptığım araştırmalarda domates çorbasının genelde salça ile yapıldığını tespit ettim.Ayrıca soğan, yeşil biber ilave edildiğini değişik vesileler le duyuyordum.Oysaki salça ile yapılan çorbaya neden salça çorbası denmez de domates denir
Anlamış değilim.Kışın mevcut domatesle çorba yapılır da tadı olur mu ayrı bir konu.Bir de domates ve ayrıca salça takviyeli yapıldığın da okuyorum.Salçalı su ile pişen domatesin tadı,hangi damak tadına uyar bu da ayrı konu.Bunca yıllık bilgi ve becerime uymayan yapım şekilleri. Affınıza sığınıyorum.Bence domates çorbası böyle yapılmaz.Yapılsa da adı domates çorbası olmaz.
Günümüzde enfes cam şişelerde konsantre domates suları mevcut.Önerebilirim.Çünkü domates çorbası,diğer çorbalara nazaran günümüzde daha az tüketilir.Domatesin mayhoş tadı onu farklı kılar.Genelde zarif davet yemeklerinde ve Lüks lokantalarda görülür.Daha doğrusu herkesin iyi bildiği bir çorba değildir.Alışıla gelmişin dışında farklıdır. Onun içindir ki: soğanla ,salçayla,yeşil biber vs karışımlarla olamaz.Peki nasıl olur.Yaz, kış domates suyu ile olur.kışın konsantresi yazın doğal domates suyu süzülerek yapılır.İki kaşık un bir kaşık tere yağ ile kavrulur.bir su bardağı süt ile açılır. İçerisine ½ şişe domates suyu ilave edilir .3-5 dakika orta ateşte kaynatılır. Aslında biraz koyu kıvamda olur ki ben böyle severim. Varsa et veya tavuk suyu ile inceltilebilinir.tabi bu kişinin zevkine göre.bunun haricin de duru su vs şeyler ilave edilmez. Üzerine kaşar rendesi ve fırınlanmış ekmek oldukça yakışır. Diyorum ya her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır.

Malzemeler:

½ Domates suyu
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı tereyağı
50 gram rendelenmiş kaşar
3 bardak et suyu
kızarmış ekmek dilimi

Yapılışı:
Tereyağı eritilir.İçerisine un ilave edilip, kısık ateşte hafif renk alana kadar kavrulur.1 bardak soğuk süt yavaş yavaş ilave edilir.Domates suyu da eklenip 5 dakika daha pişirilir. Servis tabağına alındıktan sonra üzerine rendelenmiş kaşar peyniri ve minik kızarmış ekmek ile sunulur.

3 Mart 2008 Pazartesi

KUMRU


İzmir’in vazgeçilmezlerindendir.. .Simit hamuru olup, nohutla mayalandırılır. Gevreğine simit veya kehte denir.Son zamanlarda susamlı tavuk ta dendiğini duydum.En doğrusu susamlı sandoviç ekmeğidir. 18 yy yaşamış İngiliz amiral sandwiçh ten adını alır. Amiral çok meşgul olduğundan soğuk eti iki dilim ekmek arasına koyup,çalışma masası başında karnını doyururmuş. Oradan günümüze gelmiş…Kumrunun, 19 yy da Makedonya göçmenleri tarafından getirildiği söyleniyor.Fırından çıktıktan sonra bir gün bekletiliyor.Bayatlıyan sandöviç yağlanarak kömür ızgarasında kızartılıyor. İçine ızgara edilmiş İzmir tulum peyniri,domates ve közlenmiş sivri biberle sunuluyor. Örijinali bu. Bizler sulandırmayı sevdiğimizden yengenlisini ,dayılısını anında yaratırız. Aslı bu değil. Alsancak garında biletçi Hilmi, Çeşme –ılıcada kumrucu Hüseyin (pekmen) ki kumruyu bu günkü seviyesine taşıyan kişi. Ayrıca Bahri baba parkı girişinde kumrucu sami amca vardı acaba ne oldu.Eskiden 60 lı yıllarda şehirler arası otobüs garajı basmahanede idi. Fuarın basmahane kapısından Lozan kapısı istikametine doğru bir kumrucu vardı da adını hatırlayamadım .Bu gün için bir çok il de kumru yapılıyorsa da İzmir in kumrusuna benzer mi ? bilmiyorum.Rumların Eftazmyo (Tatlımaya ) sına benzer .Bunlar hep değişik kültürlerin birleşme noktasıdır. İşte bunun içindir ki İzmir gerçek bir efsanedir.

Malzemeler:

Nohut mayası için;

1 avuç kuru nohut
1/2 çay bardağı un
1 fiske şeker
1 bardak sıcak su

Hamur için;

250 gram un
1bardak nohut mayası
1 tatlı kaşığı tuz

İç malzemesi;

250 gram İzmir tulumu
2 adet domates
4 adet biber

Yapılışı:
1.Bir avuç nohut havanda olabildiğince dövün.Nohutların iki üç parçaya bölünmesi yeterli olacaktır.Büyük bİr kavanoza nohutları koyun.Üzerine unu ve şekeri ilave ettikten sonra üzerine elinizi yakmayacak kadar sıcak su ilave edin.Kavanozun ağzını sıkıca kapatın.Kavanozu sıcak kalması için bir havluya sarıp radyatörün üzerine veya soba yanında bir gece bırakın.Sabah baktığınızda kavanoz ağzına kadar kabarmış ise mayanız tutmuş demektir.Maya ne kadar uzun süre beklerse o kadar güzel mayalanır.
2.Mayayı blenderden geçirin.Un, maya, tuz su ile ekmek hamuru gibi yoğurun.Hamuru iki saat sıcak bir ortamda kabarana kadar bekletin.Hamuru 4 eşit parcaya ayırın.Hamurlara teker teker kumru şeklini verin.Fırın tepsisine aralıklı olarak yerleştirin.Fırınınız küçük ise ikişer ikişer pişirin.Bu şekilde yine bir saat bekletin.Hamurların üzerine bıçakla cizikler atın.Fırını 200 derecede ısıtın.Üzerlerine yumurta sarısı sürüp 20 dakika üzerleri nar gibi kızarana kadar pişirin.Kumruları yemek için bir gün beklemeniz gerekiyor
3.Kumruların yan tarafından bıçak ile kesin. Izgarada ısıtın.Kumrunun içine hafif tereyağı sürün.Dilmlenmiş tulum peynirini ızgara pişirin.Biberleri közleyin.Kumrunun arasına önce peynir ,sonra dilimlenmiş domates ve közlenmiş biber yerleştirin.Afiyetle yiyin.