30 Temmuz 2008 Çarşamba

Mevsimin ilk organik Pembe domatesleri oldu


Arzu fotoğraflarını büyük bir ustalıkla çekti. Tam bir stüdyo ortamı olmadığından pembe rengi gerektiği gibi koruyamıyor.Nede olsa renk ve ışık dağılıyor.Amma yinede güzel çekti ben beğendim bakalım sizler beğenecekmisiniz.? Birkaç haftadır yörede semt pazarlarında var.maalesef onlarda bile suni gübre mevcut.Farkı görmek için orijinalini görüp yemek lazım…Tamamen Organik olan bahçemin ilk pembe domatesleri oldu. Anlatılır gibi değil.O,ne tat öyle Bir lezzet abidesi ki sormayın gitsin.Nesli tükenmek üzere bu kokulu domatesleri inanın yazmakla anlatmayla olmuyor.Tatmak yemek gerekli. Ne yazık ki isteseniz de sizlere gönderemem çünkü yolda berbat oluyorlar. nakli mümkün değil. Son derece narin bir yapıya sahipler.Bu domateslerde pembenin naif,romantik yapısını görebilirsiniz…fevkalade ince kabuklu,yumuşak dokulu yolda sarsıntıdan etkileniyorlar.Diğer domatesler gibi sert bir yapıları yok.Geçen sene Vatan gazetesine yolladım olmadı. Hem de ne özene bezene hazırlamıştım. Şu olabilir. Kendi arabamla kontrolüm dahilinde gidersem belki olur. Diğeri mümkün değil.Pembe domatesler genelde Ege ve Ayvalık ve Çanakkale yöresinde yetiştiriliyor.Bir nevi özel imalatta denilir.En önemlisi fideler ekildikten sonra koltuk alma tekniğini iyi yapmak gerekli .Bazı yerlerde okudum balkonda saksıda yetiştirenler de varmış. Kolay gelsin derim . Bence o şekilde oldukça zor.Birde mahdut miktarda olur .Geçenlerde sevgili Dostum İlhan Eksen ve eşi oya hanım bize geldiler.. Projelerimi gecenin ilerleyen saatlerinde etraflıca anlatmıştım.Kendileri beğendiler.Bu yıl yaklaşık on dönüm olan arazide daha geniş kapsamlı tarım yapacağım.Şimdiden söz veriyorum seneye çok bol olacak sizlere bakla,enginar ve her çeşit Ayvalık otlarını isteyene yollayacağım.Bu yıl gelen talebi ziyadesi ile karşılayamadım..Gün kurusu domateslerim kekik ve biberiye soslu sızma zeytinyağı içinde 650 grm lık kavanozlarda 15 ytl ve şekersiz güneşte pişmiş reçellerim mis gibi oldular . kayısı,çilek,şeftali vişne ve mürdüm eriği onlarda 650 grm lık kavanozlarda 15 ytl karşılığı adresinize istediğiniz kadar gönderilir. sevgilerimle sağlıklı ve mutlu kalınız
E.Erkan Acurol
Eski yazılarım için
http://www.yesilmutfak.blogcu.com/

23 Temmuz 2008 Çarşamba

YENİ KİTABIM ÇIKTI


Yemek kültürü yazarı Erkan Acuroİ, yemek severlere başarılı birer sunum ustası olabilmenin kapılarını açıyor. Hazırlanacağınız davetlerde pratik mönülerle güzel bir sofra kurmanın sırlarını veriyor.Sevgliler günü mönüsü, evlilik yıldönümü mönüsü, doğum günü mönüsü,çocuklar için doğum günü mönüsü, anneler günü "brunch" mönüsü, babalar günü çilingir sofrası, yılbaşı mönüsü, iftar mönüsü, bayram mönüsü-. Her kutlama günü için özel olarak hazırlanmış mönülerde yemek tarifleri, birbiriyle uyumlu soslar ve tatlılarla bütünleniyor. Ayrıca kendi özel mönünüzü hazırlayabilmeniz için ek tariflerle zenginleştirilmiş bu kitapla artık her kutlama günü "lezzetli"bir güne, hazırlayacağınız her sofra bîr ziyafete dönüşüyor."Erkan Acurol'un, iyi bir gurme olduğu kadar zevkli ve iyi bir aşçı olmasının bu tariflerde büyük etkisi var bence... Çünkü güzel yemek güzel tarifle olur ama aynı zamanda pişirirken içine bir tutam sevgi katılmış yemek, yani aşçılığı keyifle yapan birinin yemeği ve tarifi bambaşkadır.Bu sırrı da ancak güzel yemek meraklıları ve iyi aşçılar bilir."
Ruhat Mengi

1 Temmuz 2008 Salı

MUZLU CUPPE


Televizyonda bir tane yemek kanalı olsa ne güzel olurdu.Her gün değişik lezzetler ve farklı tadlar.Birgün Osmanlı yemekleri, birgün pasta tarifleri…Ama işin ustasından ,uydurma değil.Ben şahsen çok isterim böyle bir kanalın olmasını ya siz ? Böylelikle ev hanımları boş diziler yerine Dünyanın 3 büyük mutfağından biri olan Türk Mutfağını işini bilen ustalardan öğrenirlerdi .Büyük şehirlerde artık trend haline gelen yemek kursları her yerde yok.Bu açığı bir televizyon kanalıyla kapamak mümkün. . Türkiye'deki pastacılığın tarihi çok eskilere dayanmıyor. Türkiye pastacılıkla ilk olarak 19. yüzyılda Rusya'ya giden Karadenizli gurbetçiler vasıtasıyla tanışmış. . Pastacıların İstanbul'daki duayeni denilince akla gelen ilk isim Mösyö Harry Lenas'tır... Merak ediyorsanız şimdi tek mağazası kaldı ,oda kadıköyde,Hacı bekirin tam karşısı uğrarsanız ,Ayvalıktan benim selam ve saygılarımıda iletin Lütfen... Onun başarıyla yönettiği Baylan Pastanesi, Cumhuriyet ile yaşıt. Baylan kelime anlamı 'mükemmel, kusursuz' . Tarihte insanların ilk ekmeği yapmaları ve sonrasında onu çeşitli malzemelerle tatlandırmaları pastacılığın başlangıcı sayılıyor. Eski Yunanlılar ve Romalılar döneminde çok ilerlemeler kaydeden Pastacılık, Roma İmparatorluğu’nun çöküşü ile büyük bir darbe alsa da; Amerika’nın keşfi ile tekrar canlılık kazanmış. Yeni kıtanın keşfi, Avrupa’da şeker ve kakao bolluğuna sebep olmuş. Pastacıların sayısı artsa da devrin kuralları ve imtiyazlı aileleri, pastacıları yanlız kendilerine pasta yapmaları için himayelerine almışlar. Pastacılık tarihinde büyük dönüşüm 18. yüzYılın başlarında Vatelin buluşuyla oldu.Vatel' in bu buluşu "Krem Şanti" idi.Aynı dönemde Stanislas Leczinski "baba reale" yani şambabayı keşvediyordu. Ünlü Fransız pastacı "Caremele"ile pastacılık daha da gelişiyor ve 19. Yüzyılda,Paris bir yerde pastacılığın başkenti oluyordu. 20. yüzyılda pasta yapım metodlarında formüllerin geliştirilmesi ve kalitenin arttırılması ön plana çıkıyordu.Pastacılık ilerleyen teknolojiden nasibini almış,makineleşmenin yanı sıra kullanılan malzemelerin çeşitliliği ve katkı maddelerinin sektöre kazandırılmasıyla tat ve pastanın sunuş biçimi daha da önem kazanmıştı. Pastacılığın yarında yaşayabilmesi ve gelişebilmesi için 3 temel kural gerekiyor; hijjen, lezzet ve kalite!..

Malzemeler:

Rulo keki;

3 adet yumurta
1 çay bardağı şeker
1 çay bardağı un
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı vanilya


İç malzemesi

1 paket pasta kreması
1 su bardağı süt
2 adet muz

Üzeri için;

100 gram file Antepfıstığı
Meyve şekerlemesi


Yapılışı:

1.Fırını 175 dereceye ısıtın.Yumurta ve şekeri çırpın.Daha sonra kalan malzemeleri ilave edin .Karışım kabarıncaya kadar çırpın.Yağlı kağıt serilmiş 40x30 fırın tepsisine karışımı yayın.10-12 dakika pişirin.Keki pişirirken dikkatli olun.Çok çabuk pişiyor. Üzerine nemli bir bez örterek soğumaya bırakın.Keki uzunlamasına 6 parçaya kesin.Rulo şeklinde sarın.
2. Soğuk süt ile pasta kremasını çırpın.Muzun kabuklarını soyun ve 5 parçaya bölün.Her kekin içine krema sürün ve bir parça muz koyun.Tekrar rulo olarak sarın .Pastanın kenarlarına biraz krema sürün ve antepfıstığıyla ( file fındıkta olabilir)kaplayın.Üzerine de artan kremayı krema torbasına doldurun ve dilediğiniz şekilde sıkın. Süslemek için ben meyve şekerlemesi ve Antepfıstığı kullandım .Arzu ederseniz sade olarak ta servis edebilirsiniz.Afiyet olsun